Okumamanın Eksikliğini Yaşatacak Bir Kitap Kendine Ait Bir Oda

Bu günlerde maalesef kadına şiddet hat safhada. Daha yeni, bir kadın cinayeti haberiyle daha kalplerimize bıçak saplanmışken, feminizmin önemini daha çok anlamamız gerekir. Hal böyleyken, ünlü feminist yazar Virginia Woolf’un “Kendine Ait Bir Oda” adlı, kendi fikirlerini anlattığı o önemli eseri incelemenin uygun olabileceğini düşündük.

Virginia Woolf - Vikipedi

Kitaptan bir alıntıyla başlamak istiyorum: “Kurmacada(dönemin romanlarında) krallar ve fatihlerin hayatını yöneten, gerçekteyse ailesinin parmağına zorla yüzüğünü taktırdığı bir oğlanın kölesi.” Kadının tanımı buydu o zamanlar. Şu zamanlarda ise, belli kesimlerce hala aynı durumun geçerli olduğunu, “eski eş” cinayetlerinin ülkemizde acı bir şekilde yaygın oluşuyla anlıyoruz. Virginia Woolf da, döneminin hatta bir önceki yüzyılın yazarlarının, kadınları realistçe yazmadıklarını çeşitli romanlardan örnek vererek açıklamış, hatta önemli isimlerin kadınlar hakkındaki yorumlarını alıntılayarak 1929 yılında kadının hor görülmeye yüzyıllardır devam edildiğini söylemiş bulunmaktadır.

Kitapta daha çok kadınların şair ve yazar olma konusundaki sıkıntılarını, ve hatta eserlerindeki kendi cinsini savuma isteğiyle oluşan öfkenin, eserleri oldukça değiştirdiğini vurgulamaktadır. Virginia Woolf, bu kanılara uzun araştırmalar ve okumalar sonucunda, büyük bir emekle varmıştır.

Kitabın ismi ise, çoğu kadının yazma fırsatı bulamamasından, kendilerine ait bir odalarının olmamasından gelmektedir. Bana göre, bu metaforik anlatım kitabı daha da ilgi çekici kılan detaylardan biridir.

Yazar, gün içerisinde koca bir kitleye, bir cinsiyetin temsilcilerine ev hayatıyla ilgili tüm sorumlulukları yükleyen düzenden, aile zoruyla okuyamamalarından, daha gencecikken zorla evlendirilip yığınla çocuk doğurup onlara bakma yükümlülüğünden haklı bir şekilde yakınır.

 Kitabı okurken, yer yer sinirlendim o “önemli adamların” kadınlar hakkında yaptığı saygısızca yorumlar yüzünden. Ama daha çok hissettiğim şey ise, kitabın bana bir şeyler kattığıydı. Öğrendim. Ve isterim ki, siz de bir şeyler öğrenin Virginia Woolf gibi feminist hareketin temsilcilerinden olup roman türünün gelişmesine büyük katkı sağlayan “önemli bir kadından”. Yazarın, kitabın sonunda da dediği gibi “… bu amaç uğruna sefalet ve karanlıkta bile çabalamaya değer.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İZLERKEN İNSANIN İÇİNİ TİTRETEN BİR BELGESEL: BENİM ÇOCUĞUM

10 ADIMLI KORE CİLT BAKIM RUTİNİ

What is Gender and How is It Produced?